13.08.2015
7 Haziran genel seçiminden sonra olanlara bir bakalım. AKP 258 milletvekiliyle iktidar çoğunluğunu kaybetti. CHP 132 milletvekiliyle beklenenin altında, MHP 80 milletvekiliyle beklenene yakın, HDP ise 80 milletvekiliyle beklenenin üzerinde bir sürpriz yaptı.
Demokrasilerde son hakem halk olduğuna göre, bu sonuca kimse itiraz edemezdi. Ama öyle olmadı. Başta Sayın Devlet Bahçeli, bu sonuca çok üzülmüş ve halka çok kızmıştı. Kızgınlığı, anlaşılır gibi değildi. Kızgınlığı, halkın kendi partisine vermediği destek için değil, HDP'ye verdiği bu kadar yüksek destek içindi.
Sayın Bahçeli, bu sebeple kameraların karşısına çıkarak, partisinin yol haritasını açıkladı. "Halk, partisine ana muhalefet görevini vermişti" ve bu görevi yapacaklardı. Dolaysıyla AKP dışında oluşacak bir iktidara da bütün kapıları kapatmıştı. 13 yıllık AKP iktidarının hukuksuzluklarından bunalan halkın sevinci de yarıda kalmıştı.
Sayın Devlet Bahçeli bu tespitiyle kendi konumunu belirlemekle kalmamış, aynı zamanda diğer partilerin de ne yapmaları gerektiğini sıralayarak, adeta onlara da bir ders vermişti. Ders şöyleydi: HDP, kendileri için zaten yoktu, bu sebeple de yok olmalıydı! AKP ile CHP ise bir koalisyon hükümeti kurmalıydı.
Bu arada şu tespiti de yapmak isterim: 7 Haziran 2015 seçim sonuçları, Türkiye'ye iki anahtar parti kazandırmıştı. Bu anahtarlardan biri Öcalan'ın, diğeri ise Sayın Erdoğan ile Sayın Bahçeli'nin elinde. Buna MHP'nin tavrının sebep olduğunu da söyleyebiliriz.
Süreç, Sayın Devlet Bahçeli'nin çizdiği yol haritası üzerinden işliyor. Söylediği gibi HDP, MHP 'nin söylediği gibi olmasa da, kısmen yok sayılıyor. Koalisyon kurma çalışmaları şimdi AKP ile CHP arasında devam ediyor. Bugün saat 14.00’de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile Ahmet Davutoğlu son kez bir araya gelecekler ve koalisyonla ilgili kararı açıklayacaklar. Umarım bu karar ülke için olumlu düşünenlerin beklentileri doğrultusunda olur ve Türkiye rahat bir nefes alır.
Bu arada CHP'nin uzlaşmacı tavrının, her türlü takdirin üzerinde olduğunu belirtmek isterim.
Ya olumsuz olursa!
Bundan sonra, Sayın Erdoğan'ın, elindeki anahtarla nasıl davranacağını yaşayarak göreceğiz.